Duruş (postür); baş, boyun, omuzlar, kalçalar gibi vücut kısımlarının birbirine göre dizilişidir. Duruş bozukluğu genellikle hareketsiz yaşam tarzı, masa başı işler veya vücudun doğal olmayan sabit bir pozisyonda kalmasını gerektiren çalışma şartları ile alakalıdır.
Duruş bozuklukları bazı kas, iskelet ve sinir sistemi hastalıkları ve obezite gibi fiziksel etkenlere bağlı olabildiği gibi, çocuklukta başlayan yanlış duruş alışkanlığına, ileri yaşlarda ergonomik olmayan ortamlarda çalışmaya bağlı olarak da görülebiliyor. Bu nedenle duruş bozukluklarında öncelikle altta yatan nedenin tespit edilmesi gerekiyor. Duruş şekli fizyolojik olduğu kadar psikolojik bir durumdur. Kişinin neşeli, kendine güvenli olması ile depresif ve çekinik olması halinde gösterdiği duruşlar birbirinden farklıdır. Aslında aradaki ilişki çift yönlüdür. Yani moral duruşu etkilediği gibi, duruş şekli de morali etkilemektedir. Sadece duruş bozukluğunun düzeltilmesi ile özgüven artabilir.
Duruş bozukluklarında ailesel faktörler, belirli alışkanlıklar ve yapısal bozukluklar belirleyici etkenler olabilmektedir.
Skolyoz, omurganın göğüs veya bel bölgelerinde görülebilen, ‘S’ veya ters ‘S’ şeklindeki eğriliklerdir. Normal ve sağlıklı omurgada omurlar arkadan bakıldığında yukarıdan aşağıya boyun, sırt ve bel bölgelerinde düz bir hat şeklinde uzanır. Skolyozda ise omurlar sağa veya sola doğru eğim halindedir. Doğuştan gelebildiği gibi ergenlik döneminde de ortaya çıkabilir, erişkinlik döneminde olması bel ve sırt ağrıları, kalp ve akciğer fonksiyon bozukluklarını etkileyebilir. Skolyoz tanısı ayakta çekilen tüm omurgayı içine alan röntgen bulguları ve hekimin klinik muayenesi ile belirlenir.
“Kifoz” (kamburluk) omurganın doğal öne eğriliğinin artmasıdır. Doğuştan gelen “konjenital kifoz”ve sonradan oluşan “postural kifoz” şeklinde olabilir. Yandan bakıldığında baş vücuda göre biraz daha öndedir ve sırtta çıkıntı fark edilirken bel çukuru normalden fazladır. Omurgada eğrilik olarak kendini gösteren kifoz ileri derecelerde mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Hem fiziki hem psikolojik olarak hayatı olumsuz etkileyen bu hastalık yaşam kalitenizi düşürebilir. Kifoz (kamburluk)‘un doğru egzersizler ile desteklenmesi hayat kalitesi ve konforunu yükseltir. Uygulanacak programda kısalmış (overactive) kasların gerilmesi , zayıflamış kasların (underactive) aktifleştirilmesi, güçlendirilmesi sağlanır.
“Boyun düzleşmesi”, başın omuz hizasından öne doğru kayması olarak nitelendirilir. Boyun, sırt ve baş ağrısına neden olur. En belirgin nedenleri; bilgisayar, telefon ve elektronik cihazları öne eğilerek kullanmak, günlük aktivitelerde öne eğilerek çalışmak, masa başı işte çalışmak, sürekli oturmak, uzun boylu olmak, Spor aktivitelerinde simetrik çalışmamak. Örneğin hentbolda hep sağ kolu kullanmak, tek el ile ev işi temizlik yapmak..vb boyun ağrısı nedenlerindendir.
Lordoz (Anterior Pelvic Tilt), belde omurganın aşırı bir eğriliği, konveksliğinin öne doğru olduğu bir durumdur. Omurga, boyun sırt ve bel kısmında kafanın ağırlığını desteklemek ve şok darbelerini emmek için doğal olarak kıvrımlara sahiptir. Lordoz bel bölgesindeki doğal kavisin normalin üzerinde olduğunda oluşur. Bu durum omurgada aşırı basınca neden olup ağrıya yol açar. Lordozu olan kişilerde genelde belde görünür bir kavis vardır. Kendilerine yandan bakıldığında bel, belli bir C şekli yapar. Ayrıca midelerini ve kalçalarını dışarıya doğru çıkarıyor gibi görünür. Lordozu kontrol etmenin en kolay yolu sert bir yüzeye sırt üstü yatmaktır. Elinizi sıkı bir şekilde belinizin altına kaydırabilmeniz gerekir. Eğer lordozunuz varsa elinizle beliniz arasında ekstra boşluk olacaktır.
Posterior Pelvic Tilt, için lordozun tersi diyebiliriz. Posterior pelvic tiltte pelvis içe gömülür. Kalça içe gömüldüğünde sırt düzleşir ve alt sırtta ki doğal kavis kaybolur. Bu duruş bozukluğunda kalça yokmuş gibi bir görünüm oluşur ve hip flexor kasları zayıf durumdadır. Karın kasları gergin, alt sırt kasları uzamış, hamstringler (bacağın arka kısmı) gergin durumdadır. Bu duruş bozukluğunda bel sakatlanmaya açık bir pozisyondadır ve bel fıtığı ihtimalini arttırır. Bel ağrısı, kalçaya, tek veya iki bacağa yayılan ağrı, yürüme güçlüğü, bacakta uyuşma ve güçsüzlük, nadir olarak idrar kaçırma gibi bel fıtığı belirtileri görürseniz önce doktorunuza görünmenizi öneririm.
Size uygun hazırlanan hareket portföyü ile uzman yardımı alabilirsiniz.
Konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için
Bize Ulaşın